
Sen beni bırakıp gideli 8 Yıl, 8 Ay, 28 Gün 104 Ay 3196 Gün 76704 Saat 4602240 Dakika Seni geçen bu zamanın hepsinde sevdim,sevmeye devam edeceğim masaLpeRim... Devamını Oku...
Sen beni bırakıp gideli 8 Yıl, 8 Ay, 28 Gün 104 Ay 3196 Gün 76704 Saat 4602240 Dakika Seni geçen bu zamanın hepsinde sevdim,sevmeye devam edeceğim masaLpeRim... Devamını Oku...
İnsan nelere alışmıyor'ki.Ölüme bile alışıyor insan senden sonra nelere alıştım nelerden geçtimde bir senden seni sevmekten vazgeçemedim.Her aklıma gelişinde kelimeler boğazıma düğümleniyor... Ben ömrümde sadece senin olduğun zaman sevdim hayatı sen gideli önce günleri saydım dönersin diye sonra haftalar aylar oldu şimdi sen gideli yıllar oluyor. Sen gideli beni sevmediğini sensizliğe alışmam gerektiğini söylediğinden bu yana yıllar geçmiş her kes böylemi sever bu kadar'mı sever bilmiyorum. Ben seni çok sevdim gerçekten seven unutmaz unutmamalı bende öyle yapıyorum seni umutsuzca asla dönmeyeceğini bile bile hiç azalmayan bi aşkla sevmeye devam ediyorum. Sen benim çaresizliğim'sin söz sana gelince akan sular duruyor... seni özlemek, seni beklemek, ve senin gelmeyeceğini, bile bile sevmektir seni aşk sen Aşkın Devamını Oku...
Beni sebepsiz terk edip gidişinden bu yana yıllar geçti MasaLpeRim...Ben gece düşlerimde gündüz hayalimde bekledim belki anlarsın seni ne kadar sevdiğimi dönersin diye ama sen beni hiç sevmemiştin hiç bir sebep göstermeden mutluluğunu istiyorum dedin ve gittin oysa ben sadece seninle mutluydum sen bunu asla anlamadın... Her nefesimi sen diye alıp veriyorken asla sana seni beklediğimi söyleyemedim çünkü sen bir defa gitmiştin bendeki hayalinide alıp gitme diye sana seni unutamadığımı seni beklediğimi söyleyemedim... Her anımda çalan her şarkıda güzel her şeyde sen varsın ama sen gittin... Şimdi başkasını seviyorsun... Soramadım sahi oda benim kadar seviyormu seni? Devamını Oku...
Sen Hiç Yalnızlığı Gül Diye Taktın mı Yakana ? Dağ Taş Üstüne Geldi mi Dizdin mi Boncuk Boncuk Gözyaşlarını ? Sardın mı Boynuna Sen Hiç Soğuk Gecelerde Yandın mı ?Sözcüklerin Alev Alev Aktı mı ?Kağıtlara Yırtıp Attın mı Sonra ?Hayat Zamanda İz Bırakmaz Derler Denizin Sesinde Ses Olup Zamanı Aradın mı ? Boğdun mu yalnızlığını Bir Damla Gözyaşın da ? Yıldız Yıldız Gülümsedin mi ? Tüm Yalancılığınla Heykeller Kadar Suskun Olabildin mi ? Yaşadığın Tüm Acımasız Yalanlara Korktun mu ? Söyle Korktun mu ?? Issız Çorak Bir Çöl Gibi Beklediğin Aşkın Susuzluğunda Yanmaktan Ellerini Koyacak Yer Bulamadığında Yerindin mi Boşluğundan ? Gurur Duyacak Kadar Sevdin mi ? Sevdin mi Hiç Beklemeden Özlemin de ? Yalnızlığını Yoğurarak Sevdin mi Söyle..??? Devamını Oku...
SENİ, bir kar tanesinin saflığın da sevdim, Küskünken ağlaya ağlaya sevdim.. Belki dil de suskundum ama, SENİ çığlık çığlığa sevdim.... Bir bebeğin şirinliği gibi, yeni bir yaşın hüznü kadar sevdim.... Ben SENİ zamansız, ben SENİ mekansız hatta an'sız sevdim.... Bazen deli gibi, bazen ölürcesine yorgun sevdim.... SENİ yarınlarım da düşlerim de, SENİ söyleyemediklerim de, SENİ sensizken ama, her yerde seninleymiş gibi sevdim.... Devamını Oku...
Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin,Tahir ile Zühre,Kerem ile Aslı,Yusuf ile Züleyha örneklerinde olduğu gibi böylesine ulvi ve asil sevdalara ne yazık ki kütüphanelerin tozlu raflarında, ya da yıllardır kulaktan kulağa yayılan şehir efsanelerinde rastlarız ancak. Haaa,, var mıdır böylesi aşklar derseniz,, vardır,, vardır da öyle paaaaat diye herkes duysun diye ilan edilmez ki sevdalar,, el ilanı dağıtır gibi de reklam yapılmaz.. Sevgi başkadır,,, aşk başkadır,, ama iç içedir,, şöyle ki: sevdiğiniz insanların hepsine aşık olur musunuz?? hayır,,, yani bir kişiyi sevmek için ille de aşık olmak şart değildir,, öyle olsaydı, bu mantığa göre; herkes aşığımız olurdu,,, ancak ve ancak çok özel kişiler ve hak edenler, gönül bağı içinde olduğumuz müstesna kişiler layıktır sevgiye,, Sevgi öyle dil, din, ırk, kadın Devamını Oku...
İnsan çok sevince çok iyi tanıdığını zannediyor kısa bi zaman içinde.. Yıllar geçtikçe daha çok güveniyorsun kendine. Ciğerini bilirim diyorsun. Sonra gün geliyor ciğerini söküyor o insan yerinden. Donup kalıyorsun önce kalbine bir taş oturuyor dilin tutuluyor. Bütün kelimeleri unutup sadece ''nasıl yapar''cümlesi dönüyor dilinde. Gün geçtikçe anlamaya başlıyorsun ve gözünün önünde ki perde kalkıyor. Türlü emeklerle büyüttüğün aşkın bi gün seni yerle bir edeceğini. BİLEMİYORSUN.. Aşık olduğun şehrin ışıkları,sokakları keyif vermiyor mesela artık. Sevdiğin insanlara sevgini gösteremiyorsun. Soyutlanıyorsun herşeyden.. Ve sonra yolları düşünüyorsun. Gitmeyi gittiğin yerde kalmayı.. Ben aslında hep giden oldum. Ki bilirsiniz en zoruda budur. İstemezken gitmek zorunda bırakılmak. Kırıldığınız ye Devamını Oku...
"Aşık yaralarını sever" demişti bir seferinde Kadriye Ana. Sonra da "Kurt nasıl avlanır bilir misin?" demişti. "Kurt sürüye girermiş, gözüne kestirdiği kuzuya küçük bir pençe atarmış. Çizik sadece. Sonra da dönüp ardını gidermiş. Kuzu o şokla hayatına hiç koşamayacağı kadar hızlı koşarmış kurdun peşinden. Ama kurt bilerek yaparmış bunu. Bilirmiş yaraladığı kuzunun peşinden geleceğini. Böyle yaparak kurt çoban köpeğinden, çobandan kurtulurmuş. İnine çekermiş kuzuyu. Sevda buna benzer." dedi. "Yaralayanın peşinden gidersin. Hep ama hep." Devamını Oku...
ZOR OLAN Ayrılmak Değildir... ASIL ZOR OLAN; Ayrılıktan Sonra o, Acıtan Bekleyişlere DİRENMEKTİR ZOR OLAN..! Unutulmayan Hatıraları Unutmaya Çalışmaktır...A SIL ZOR OLAN; Severek Ayrıldığın Sevdiğini Bir Daha Asla Görememektir... ZOR OLAN, Yatağına Uzanıp "KEŞKE" dedirten "UMUT"larının GÖZ GÖRE GÖRE Tükenmesini İzlemektir... !! AMA ASIL ZOR OLAN Dedim ya, Ayrılığın Kendisi Değil; "AYRILIĞIN ERTESİDİR..... Devamını Oku...
Günahım Boynuna Seni Benim Kadar Seveni Bulursan Sende Sev...! Devamını Oku...